Ölüdeniz, Türkiye’nin en ikonik ve büyüleyici destinasyonlarından biridir. Turkuaz mavisi lagünü, tertemiz kumsalları ve berrak suları ile ünlüdür. Fethiye’ye sadece kısa bir sürüş mesafesinde yer alan bu eşsiz kıyı cenneti, koruma altındaki bir milli parkın parçasıdır, bu da doğal güzelliğinin bozulmadan kalmasını sağlar. Belcekız Plajı ve Ölüdeniz Lagünü, sakin ve sığ suları ile dinlenmek ve muhteşem manzaraların tadını çıkarmak için mükemmel bir yerdir.

Yeşilliklerle çevrili dağlarla kuşatılmış olan Ölüdeniz, huzurlu ve kartpostallık bir kaçış noktası sunarak doğa severler ve fotoğrafçılar için favori bir destinasyon haline gelmiştir. Canlı sahil şeridi, şirin kafeler, restoranlar ve butik dükkanlarla doludur. Ziyaretçiler burada yerel lezzetleri deneyebilir ve büyüleyici deniz manzarasının keyfini çıkarabilirler.

İster sakin ve huzurlu bir tatil, ister canlı bir sahil atmosferi arıyor olun, Ölüdeniz her ikisini de mükemmel bir dengede sunar.

Kelebekler Vadisi, Fethiye’nin en büyüleyici doğal güzelliklerinden biri olup, etkileyici şelalesi, dik kayalıklarla çevrili yemyeşil vadisi ve eşsiz kumsalı ile ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunar. Turkuaz mavisi denizi ve zengin bitki örtüsü, burayı doğaseverler ve macera tutkunları için vazgeçilmez bir destinasyon haline getirmektedir.

Kelebekler Vadisi, adını burada yaşayan 80’den fazla kelebek türünden, özellikle de Jarsey Tiger (Kaplan Kelebeği)’nden alır. Endemik bitki örtüsü ve serin suları, vadiyi eşsiz bir ekosistem haline getirir. Tekneyle ulaşılabilen bu saklı cennet, doğayla iç içe huzurlu bir kaçış noktası sunarken, kamp yapmak, yüzmek ve doğa yürüyüşleri yapmak için de mükemmel bir ortam sağlar.

Vadiye ulaştığınızda, dik kayalıkların arasından süzülen şelale, ziyaretçilere doğanın muhteşem gücünü hissettirir. El değmemiş doğası, burayı şehrin karmaşasından uzak, sessiz ve huzurlu bir tatil arayanlar için ideal bir seçenek haline getirir. Kelebekler Vadisi, doğa harikası manzaraları ve eşsiz atmosferiyle, Fethiye’nin en özel köşelerinden biri olmaya devam etmektedir.

Kayaköy, diğer adıyla “Hayalet Köy”, Fethiye’ye sadece birkaç kilometre mesafede yer alan, büyüleyici ve tarihi açıdan zengin bir destinasyondur. Bu antik köy, bir zamanlar canlı bir Rum yerleşimi iken, 1920’lerde Türkiye ve Yunanistan arasındaki nüfus mübadelesi sonrası terk edilmiştir. Günümüzde Kayaköy, taş evleri, kiliseleri ve tarihi kalıntıları ile geçmişine dair etkileyici bir pencere sunan açık hava müzesi niteliğindedir.

Etkileyici dağ manzaralarıyla çevrili olan Kayaköy, tarih ve doğa keşfi yapmak isteyenler için popüler bir noktadır. Terk edilmiş sokakları ve yıkıntı halindeki yapıları, ziyaretçilere gizemli ve huzurlu bir atmosfer sunarak özellikle fotoğrafçılar ve tarih meraklıları için benzersiz bir deneyim yaratır. Tarihi kalıntıların yanı sıra, çevredeki ormanlar ve tepeler boyunca uzanan manzaralı yürüyüş rotaları, ziyaretçilere yakındaki kıyı şeridinin panoramik görüntülerini sunarak doğayla iç içe unutulmaz anlar yaşatır.

Saklıkent ve Tlos, Fethiye yakınlarında yer alan en etkileyici tarihi ve doğal alanlardan ikisidir. Bu iki benzersiz destinasyon, antik kalıntılar ile nefes kesen manzaraları bir araya getirerek ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunar.

Saklıkent Kanyonu, Türkiye’nin en derin kanyonlarından biri olup, 300 metreye kadar yükselen dik kayalıkları ile göz kamaştırır. Acısu Nehri tarafından oyulan bu kanyon, serin suları ve doğal güzellikleriyle özellikle doğa severler, yürüyüş ve nehir trekkingi yapmak isteyenler için popüler bir noktadır. Ziyaretçiler, ahşap platformlar üzerinden yürüyerek serin esintiyi hissedebilir ve etkileyici kaya oluşumlarına hayran kalabilir. Ayrıca, kanyon zengin bir vahşi yaşama ve yeşilliklerle kaplı doğal bir ekosisteme ev sahipliği yaparak, macera arayanlar için unutulmaz bir deneyim sunar.

Tlos ise Likya dönemine uzanan köklü bir geçmişe sahip antik bir kenttir. Akdağlar’ın eteklerinde konumlanan bu büyüleyici ören yeri, Roma tiyatrosu, kaya mezarları ve Helenistik döneme ait kale kalıntıları gibi iyi korunmuş tarihi eserleriyle dikkat çeker. Tlos’un tarihi önemi, çevresindeki ova ve dağ manzaralarıyla birleşerek, antik kalıntılar arasında unutulmaz bir keşif fırsatı sunar.

Bir arada ziyaret edildiğinde, Saklıkent ve Tlos, hem doğal güzellikleri hem de tarihi mirası aynı gezi içinde keşfetme imkânı sunarak, Fethiye bölgesine gelen herkesin mutlaka görmesi gereken yerler arasında yer alır.

Üzümlü, Fethiye yakınlarında yer alan, doğal güzellikleri, geleneksel Türk köy yaşamı ve şirin üzüm bağları ile tanınan büyüleyici bir köydür. Üzümlü kelimesi, “üzüm yetiştirilen yer” anlamına gelir ve köyün tarımsal mirasını, özellikle yerel şarap üretimi ve taze meyveleri yansıtır. Kalabalık turistik bölgelerden uzaklaşmak ve otantik bir köy atmosferi deneyimlemek isteyenler için ideal bir kaçış noktasıdır. Dağlar ve yeşilliklerle çevrili olan Üzümlü, geleneksel taş evleri ve yerel pazarları keşfetmek isteyen doğa severler için huzurlu bir ortam sunar.

Her yıl Üzümlü, Kuzu Göbeği Festivali’ne ev sahipliği yaparak, bölgede bolca yetişen yerel yaban mantarını kutlar. Bu ünlü festival, bu eşsiz lezzeti tatmak, geleneksel köy atmosferini yaşamak ve çeşitli kültürel etkinliklere katılmak isteyen ziyaretçileri kendine çeker.

Köye yakın konumda bulunan Cadianda, bir tepe üzerinde yer alan antik bir Likya kentidir. MÖ 5. yüzyıla kadar uzanan bu tarihi kentte, Roma tiyatrosu, şehir surları ve kayalara oyulmuş antik mezarlar gibi iyi korunmuş kalıntılar bulunur. Cadianda, bölgenin zengin tarihini keşfetmek isteyenler için büyüleyici bir deneyim sunarken, yüksek konumu sayesinde ziyaretçilere panoramik manzaralar eşliğinde bir yolculuk vaat eder. Daha az ziyaret edilen antik kentlerden biri olduğu için, tarihi keşfetmek ve huzurlu bir atmosferde vakit geçirmek isteyenler için mükemmel bir noktadır.

Üzümlü, Cadianda ve Kuzu Göbeği Festivali, doğal güzellikleri, geleneksel köy hayatı ve tarihi mirası bir araya getirerek, Fethiye bölgesinde keşfedilmeyi bekleyen saklı bir hazine sunar.